top of page
Ara

Yeni ama Normal mi?

Yazarın fotoğrafı: Ayşe SokulluAyşe Sokullu

Güncelleme tarihi: 8 Oca 2021

Çocuklarımızı okula göndermek istemeyeceğimiz hiç aklınıza gelir miydi?

2020’nin başından beri hayatımıza giren Coronavirus pandemisi sebebiyle doğru bildiğimiz ve kolayca yaptığımız pek çok şey değişti. Gerek iş, gerekse evde yaşam tarzımız ve bakış açılarımız geri dönüşümsüz olarak farklılaştı. Tüm tatilleri, görüşmeleri, işleri ve hatta okulları ve sınavları iptal ettik. Uzaktan eğitimler, sporlar, toplantılar, sınavlar derken 1-2 ay içinde yeni normal denen yöntemlerle tekrar topluluğa karışmayı planlıyoruz. Sizce başarabilecek miyiz?

Çocukları COVİD-19 döneminin şanslıları olarak gördük ancak bu durum onları tekrar okullarda buluşturduğumuzda da devam edebilecek mi? Çocukların sınır tanımaz halleri ile bir sınıfı paylaşan 20-30-40 çocuk ailelere ve hayata neler getirecek ?

Öncelikle okula gitmezlerse neler olacağına bakalım.

Sadece uzaktan eğitimle devam edersek okula yeni başlayacak çocuklar için eğitim kavramı çok farklı ve sanal olacak. Arkadaş edinmek, sosyal ortamın öğrenmeye katkısı, öğretmen-öğrenci ilişkileri yok olacak ya da en azından farklılaşacak. İleri sınıflarda olan çocukları ekrandan izledikleri dersler ile motive etmek, günü verimli geçirmelerini sağlayacak yeterli önlendirmeler yapmak ise neredeyse imkansız. Çok çocuklu aileler için ise zorluklar katlanarak artıyor. Her çocuğa bir bilgisayar veya televizyon, derslerin eş zamanlı olduğu saatlerde her birine yardımcı olacak yetişkinlerin bir yandan kendi işlerinde çalışmaları hayal gibi. Bu nedenle iş gücü kaybı ve anne baba sorumluluklarını da söylemeye bile gerek yok. Bu ve daha pek çok sebeple okullar açılmalı ve umuyorum bunu başaracağız. Peki hangi şartlarda?

- Sınıfları daha az öğrenci ile oluşturmak

- Son 6 ayda oluşmaya başlayan kişisel hijyen ve sosyal mesafe kavramlarını pekiştirmek

- Ders saatlerini daha kısa, ders sayısını daha az tutup uzaktan eğitim ile desteklenen programlar oluşturmak

- Okul servislerinde az sayıda öğrenci bulundurmak, sefer sayısını fazla tutmak

- Hastalık belirtileri olanların okula gelmemeleri konusunda hassasiyet göstermek alınacak önlem ve aksiyonlar arasında sayılabilir.

Bu sayede en azından eğitimin bir bölümünün okulda aktif olarak sağlanması diğer kısmın çevrimiçi yöntemlerle yapılmasında başarıyı arttıracak ve uyumu sağlayacaktır. Coronavirus gibi diğer bulaşıcı hastalık durumlarında da (mevsimsel grip gibi) bahsedilen önlemler toplum hayatı için uygulanabilir.


Okula gitmenin getireceği olumsuzluklar neler olabilir, bir de o açıdan bakalım. Pandemi başladığından beri evlerde tutulmaya çalışılan çocuk ve gençler şimdiye kadar hastalığın başrolünde değillerdi ama sınıflara dolduklarında yüksek bulaştırıcılık onlar için de geçerli olabilir.

Öncelikle kronik hastalığı veya özel bir bağışıklık durumu olan çocuklar enfeksiyonu daha ağır geçirme riski taşıdığından onlara uzaktan eğitim konusunda bir seçenek verilmesi uygun olabilir.

Evlerinde büyükanne ve büyükbabalarla beraber yaşayan çocuklar da ev halkı için risk oluşturabilecek gruptur.

Çocukların okula gitmelerine ebeveynlerin işe gidebilmesi kadar kaçınılmaz gözüyle bakarak, beden sağlığı yanında ruh sağlığı da yerinde nesiller için okulların açılması desteklemeliyiz.

Buna uygun şartların oluşturulması için her bireye düşen de enfeksiyon kontrolü için önerilen önlemlere uymak olmalı.


Dr. Ayşe Sokullu


78 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


  • download
  • linkedin
  • Instagram

©2020 by Ayşe Sokullu. Proudly created with Wix.com

bottom of page